top of page
Ara
  • kirmizilikadinlar5

Dr. Ezgi Sakman ile Röportaj 03.12.21

Bengisu Kemer: Merhaba, biz Başkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Sosyal Psikoloji Yüksek Lisans Programı'ndan Bengisu Kemer ve Sıla Ermut. Öncelikle VikiRed projesinden bahsederek başlayabiliriz. Bu proje şu anda Türkiye genelinde de yürütülen bir proje aslında. Genel olarak projeyi şöyle açıklayabilirim. Türkiye’de, özellikle de kadın bilim insanlarının çok fazla Vikipedi girişinin olmadığı fark ediliyor. Dolayısıyla biz de çeşitli röportajlar yaparak ve bilgi derleyerek adınıza giriş yapmayı planlıyoruz. Özetle kadın bilim insanlarının görünürlüğünü arttırmayı amaçlıyoruz.

Ezgi Sakman: Bunu bir bunu ders kapsamında yapıyorsunuz değil mi?

BK: Evet, bu projeyi Zuhal Yeniçeri hocamızın verdiği Gender dersi kapsamında yapıyoruz.

BK: Vikipediye sadece objektif bilgiler gireceğiz. Vikipedi’de de girişleri genel olarak yaşamı ve kariyeri olarak ayırmışlar. Biz de sorularımızı bu şekilde hazırladık. İsterseniz ilk soruyla başlayalım.

Sıla Ermut: Genel bir giriş yapacağım hocam. Nerede doğdunuz, eğitim hayatınız nasıl geçti bize biraz bahsedebilir misiniz?

ES: 1986 yılında Ankara'da doğdum. Bütün eğitim hayatımı Ankara'da geçirdim. İlk ve orta dereceli eğitim hayatıma TED Ankara Koleji’nde devam ettim. Daha sonra 2003 yılında Bilkent Üniversitesi İşletme bölümüne girdim, 2007’de de mezun oldum. İşletme bölümünde okurken aldığım bir Sosyal Psikolojiye giriş dersi benim hayatımı değiştirdi diyebilirim. O derste Bowbly üzerine çalışmak istediğimi fark ettim ve mezuniyetten sonra ODTÜ'nün Sosyal Psikoloji Programı'na başvurdum, kabulümü aldım. 1 sene bilimsel hazırlık okudum. 2011 senesinde Nebi Sümer danışmanlığında yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Yüksek lisans tezimde bağlanma kuramı üzerine çalışmıştım. Daha sonra 2012 yılının Eylül ayında Nebi hocanın danışmanlığıyla ODTÜ Sosyal Psikoloji programında doktoraya başladım. 2016 yılında doktoramı aldım. 2016'dan beri de Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Öğretim Üyesi olarak çalışıyorum. BK: Çalışma alanlarınızdan bahsedebilir misiniz?

ES: Yakın ilişkiler içerisinde bağlanma kuramına odaklanıyorum. Bağlanma kuramının, özellikle güvensiz bağlanmanın farklı kültürlerde nasıl işlevsel olabileceğine dair araştırma sorularım var. Aynı zamanda bundan farklı bir araştırma kolunda da örtük partner tutumları çalışıyorum. Bu örtük partner tutumlarının ilişkinin uzun dönem çıktılarını nasıl etkilediğini hem korelasyonel hem de deneysel desenlerle açıklamaya çalışıyorum. İki temel araştırma alanım bunlar. Bunun yanı sıra, işin içine sonradan dahil oldum diyebileceğim ebeveynlik alanında Selin Salman Engin hocayla birlikte çalışıyoruz. Buna ek olarak, İşletme bölümünden tanıdığım, şu anda İngiltere'de marka giyim alanında çalışan bir arkadaşımla beraber tüketici davranışlarını anlamaya çalıştığım bir araştırmam var. Orada da spesifik olarak sosyal medya üzerinden alınan bir mal ve hizmet ile ilgili şikayet etme davranışını inceliyoruz. Arkadaşım daha çok pazarlama açısından bakıyor, ben de kişilik açısından bakıyorum. Hem korelasyonel hem de deneysel desen kullanarak hangi kişi örüntülerinin şikayet etme davranışıyla ilişkisi olabileceğini araştırıyorum.


SE: Eğitim hayatınız boyunca aldığınızdan bursları öğrenebilir miyiz?

ES: Bilkent Üniversitesi'nde başarı bursuyla eğitim aldım. Sonrasında hem yüksek lisans hem de doktora eğitimime TÜBITAK bursiyeri olarak devam ettim. 2018 ve 2020 seneleri arasında, Cornell Üniversitesi Psikoloji Bölümünde doktora sonrası araştırma yaptım. Oradaki 2 senelik programının bir senesinde TÜBİTAK bursiyeri olarak eğitim aldım. İkinci senesinde ise Fulbright doktora sonrası araştırma bursu eğitimimi finanse etti.

BK: Şu an vermekte olduğumuz ve geçmişte verdiğimiz dersler hakkında bilgi alabilir miyiz?

ES: Benim verdiğim aslında iki temel çeşit ders var diyebilirim. İlk olarak psikoloji öğrencisi olmayan yani diğer bölümlerden gelen öğrencilere verdiğim dersler var. Bunlar psikolojiye giriş ve sosyal psikolojiye giriş dersleri. Bölüm öğrencilerine verdiğim dersler ise sosyal psikoloji, kişilik kuramları ve araştırma yöntemleri.

SE: Biraz da toplumsal cinsiyet alanında yaptığınız çalışmalardan bahsetmek isteriz. “Cinsel şiddet: Ataerkil cinsellik anlayışının bir ürünü” makalesi ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

ES: Ben kendimi tamamen toplumsal cinsiyet alanında çalışan bir akademisyen olarak tanımlayabileceğimi düşünmüyorum ancak bir kadın akademisyen olarak, toplumsal cinsiyet meselesini hem derslerimde hem de araştırmalarımda hep görünür kılmaya çalışıyorum. Adı geçen makale ODTÜ’de doktora sırasında Gender Studies programı kapsamında aldığım bir dersin ürünüydü. Bu derste kendi seçtiğimiz bir konu üzerinden bir makale yazmamız istenmişti. Benim için en çok çarpıcı olan okumalar genellikle şiddet bağlamında ve şiddetin bireysel farklılıkları ile ilgili okumalardı. Şiddetin bir açıdan biyolojiye bağlı, doğadan gelen ve evrimsel bir temeli olduğu düşünülüyor ve konuşuluyor. Ama o derste fark etmiştim ki, aslında şiddet, kültürün oluşturduğu ya da kültür izin verirse daha çok yaygın gördüğümüz bir olgu. Ataerkil kültürün cinsel şiddet başta olmak üzere diğer şiddet türlerine de zemin hazırlayan bir kültür olduğunu fark etmiştim. Bu derste toplumsal cinsiyetle ilgili yapılan araştırmaları ve akademik yazıları hem psikolojik tercihlerle hem de sosyoloji ve felsefe literatüründen gelen çalışmalarla beraber işledik. Makale, Başkent Üniversitesi psikoloji bölümü dergisinde çıkmıştı. Benim öğrencilik dönemindeki ilk makalelerinden bir tanesidir ve bende kıymeti çok ayrıdır. Çok da olumlu geri dönüşler aldığım, veri analizi yapmadan ortaya çıkan bir makaledir. Research Gate ve LinkedIn üzerinden bu makaleyle ilgili çok soru almışımdır. Normalde okurlardan çok yorum alamıyoruz ancak gelen yorumlar beni çok mutlu etmişti.

BK: Bizim sorularımız bu kadar ancak sizin de eklemeleriniz varsa alabiliriz.

ES: Aslına bakarsanız şunu söylemek bence çok önemli. Sizin bu yaptığınız proje gibi görünürlüğü arttıran, eşitsizliği kapatmaya yönelik çabalar aslında çok değerli. Çünkü bu ayrımcılıkları sadece toplumsal cinsiyet temelinde değil, diğer sosyal kimlikler temelinde de hem yapan hem yapılan taraf oldum. Ayrımcılıkların en temelinde farkında olmamak yatıyor. Mesela Hollywood'daki filmlere bakalım. Kadınlar mı daha çok yer alıyor, erkekler mi? Beyazlar mı yoksa siyahlar mı? Eşcinseller mi heteroseksüeller mi mesela? Çok objektif ve aslında görmesi kolay ama belki görmek istemediğimiz şeylerin farkına varıp bunların üzerine çalışmak bence en iyi, en yapılabilir ve etki büyüklüğü en yüksek olabilecek müdahale diyebilirim. Sizden bu projeyle ilgili mail gelene kadar doğrusu ben de Vikipedi’de ne kadar az temsil edildiğimizin farkında değildim. O yüzden size çok teşekkür ediyorum.

BS & SE: Zamanınız için çok teşekkür ederiz hocam.

17 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Prof. Dr. Zehra Yaşın Dökmen ile Röportaj

Aşağıda yer almakta olan röportaj, Başkent Üniversitesi Sosyal Psikoloji Tezli Yüksek Lisans Programı öğrencileri Ebru Çolak ve İsmail Sina Demir tarafından Prof. Dr. Zehra Yaşın Dökmen ile gerçekleşl

Dr. Özge Kantaş ile Röportaj 23.12.2021

Yağmur Temiz: Merhaba hocam, öncelikle “Kırmızılı Kadınlar” projesine dahil olmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Biz Başkent Üniversitesi sosyal psikoloji yüksek lisans programı öğrencileri Ya

Yazı: Blog2_Post
bottom of page